20 Ağustos 2011 Cumartesi

KOKULU ÜZÜM-ALTIN ÇİLEK-PEPİNO

Bu yıl baharı yaşamadan yaz geldi.
Yazdan da bir şey anlamadım,ne çabuk  bitti.
Yaz mevsiminin bittiğini gece yarısı bahçede gezerken çekirge seslerini duyunca anladım.
Mehtap ağaçların yaprakları arasından süzülerek çevreyi aydınlatıyor.
Gecenin sessizliğini çekirgeler bozuyor.Yıldızlar gökyüzünde suyun içindeki çakıl taşları gibi...
Arıların fazla işi kalmadı.
Kraliçe yetiştirmeye çalışıyorum.Şimdilik başarılı oldum sayılmaz

Yıllardır ara verdiğim kitap okumaya tekrar başladım.
 HIFZI  TOPUZ'UN, Hava Kurşun Gibi Ağır-Nazım Hikmet Romanını okuyorum.
Çok sevdiğim Nazım Hikmet şiirlerini her yere yazardım ve okurdum.Bu kitabı okumaya başlayınca,bu zamana kadar Nazım Hikmet'i tanımadığımı öğrendim.
Nazım Hikmet Hayranlığı olanların bu kitabı mutlaka okumalarını isterim.
 Evimin önünde,altında oturduğum asma.
Bu bahçeyi 2006 yılının şubat ayında almıştım.Bahçede gölgesinde oturulacak bir tane ağaç yoktu.Şimdi her ağacın gölgesi var.İstediğim ağacın altında oturuyorum...

 Kokulu üzüm olmaya başladı.
 Altın çileğin çiçeği.

 Bu çiçek kapandı,bakalım meyvesini görecek miyiz?


 Bu yıl pepinolar çok iyi durumda.Daha öncede yazmıştım.Meyvelerin toprakla temasını kestim.Toprakla temas eden meyvelere, toprakta bulunan haşereler zarar veriyor.
Bu yenecek duruma geldi.
Meyvelerin olgunlaştığını üzerinde bu renkler oluşunca anlıyoruz.

Hiç yorum yok: